10 Eylül 2011 Cumartesi

Balon Köpüğü

Epey yürüdük. Gerimizde yaklaşık dört zevkli kilometre bıraktık. Önce dondurma yedik, birkaç yüz metreler sonra öğle yemeği… Bana mavi bir oje de aldık yolda. Bu kez parkta yürürken yemek için ikinci kez dondurma aldık, onlar da bitti buraya gelene kadar. Şimdi bir oyun parkındayız. Banklardan birine oturmuş, oynayan çocukları seyrediyoruz. Biz dediğim de yabancı değiliz: Geveze ve ben. Yine…

Göztepe parkı burası… Kum havuzu ve göbeğinde bir oyun alanı var, içinde on beş – yirmi velet. O kadar sevimliler ki! Geniş bir boru şeklindeki kaydırağın bir ucundan sarışın çok güzel bir kız çocuğu giriyor. Kaydırağın öteki ucundansa saçları dikleşmiş, dört bir yana dağılmış bir kız çıkıyor. Statik elektriğe atıyorum suçu. Böyle tatlı bir suçun cezası neşe dolu bir gülümseme olabilir ancak.

Yanımıza bir kız çocuğu ve yaşlı bir bayan oturuyor. Kız anlını ovuştururken bayan, kızın kafasını bir ağaca çarptığını anlatıyor bize. Kız oturduğu gibi kalkıyor, çimlere koşuyor, ayağı takılıyor ve düşüyor. Çocuğun canı yanmış görünmüyor. Bu ve bunun gibi o kadar güzel ayrıntılar var ki dört bir yanda, fotoğraf makinemi yanıma almadığım için pişman oluyorum. Ben bunları düşünürken objektifime yakalanıyor bir şeyler. Burnuma kadar gelip önünde patlayıveriyorlar. Bu, çocukluğumun henüz kaybetmediğim parçası olmalı: Balon köpükleri!

Bir baloncuk tabancasından çıkıyor bu şirin ıslak kürecikler. Bu haliyle çok da eğlenceli görünmüyorlar gözüme. Ama nasıl daha eğlenceli olabileceğini biliyorum ve bunu sağlayacak araç gereci de görüyorum, kum havuzunun hemen yanındaki oyuncaklar arasında. Çok fazla ısrar etmem gerekmiyor, kaldırıyorum Geveze’yi, satın alıyoruz bir tane.

Çeviriyorum kapağını, çıkarıyorum kapağa yapışık çubuğu, götürüyorum ağzıma ve üfleyip bir sürü baloncuk yapıyorum. Sonra yine… Sonra yine… İki kız çocuğu görüyorum kum havuzunun dışında, koşturup eğleniyorlar, kendilerini çimlere bırakıyorlar. Onlara katılmak istiyorum. Beyaz giymeyip çim lekesinden korkmadığımı hayal ediyorum. Bu hayali çubuğun ucundaki çembere üfleyip birkaç baloncuk daha yapıyorum. Onlar patladıktan sonra etrafa yayılan, iki küçük kızın da dikkatini çeken, neşe ve güzel hayallerin bana geri dönüşünü izliyorum. Gülümsüyorum.

Yanlışlar Prensesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Alakalı alakasız söyleyecek sözün, anlatacak anı'n varsa sen de paylaş.